Örümceklerden nefret ederim. Fobi sanırım. Hiç hoşlanmam. Ve
bugün evi süpürürken bolca tavandan minik örümcek temizledim. Ve sonra da
banyoda kirli sepetinin altında koca bir örümcek buldum. Allahtan ölüydü. Hemen
makinenin borusunu ona tutarak anında gözden kaybolmasını izledim ve
rahatladım. Artık örümcekler yoktu. Fakat evin dışında doluydu. Bahçede,
sokakta her yerde.. ama bana en yakın olanı ise, pencerenin dış tarafındaki
panjurlarında olanlarıydı. Eğer o pencerede sineklik yoksa vay halime. Camı açtın
mı muhakkak girerdi. Ve bugün ki karşılaştığım manzarayla tekrar karşılaşırdım.
Onları uzak tutmak için, her pencereye aslında sineklik takmalıydım; fakat ne
var ki aldığımız sineklik tüm pencerelere yetmemişti. Ve tabiki muhakkak en az
bir pencerenin sinekliksiz olması gerekmesi de cabasıydı..
Evet bugün İzmir ışıl ışıldı doktorun da dediği gibi. Evde
donan ellerim, dışarı da güneşi görünce sıcacık olmuşlardı. Kendimi bir an
soğuk kanlı canlılar gibi hissettim. Güneşsiz yaşayamazdım. Bu haftanın şimdilik
sonuncusu olan zorunlu aşımı yaptırmaya gitmiştim. Dönerken dışarı çıkacak olan
arkadaşlarıma acaba bende mi katılsam diye düşünmeden edemedim. Çünkü iki kere
reddetmiştim. Canım hiç istemiyordu. Bir yandan da üşeniyordum. Gerçi arkadaşlarım
dediğim biri erkek arkadaşım diğeri ise onun en yakın arkadaşıydı. Hem beraber eve
çıktığımız için erkek arkadaşımla haliyle 7/24 beraberdik. Biraz evde yalnız
kalmak istiyordum da sanki. Yoksa bu, işin bahanesi miydi?
Bir yandan da tabi doktor arkadaşımla konuşmaya devam
ediyordum. Dışarı çık diye ısrarla belirtiyordu. Ne vardı ki dışarıda? İstemiyordum
işte. Yorgundum, halsizdim, uykusuzdum ve en önemlisi ise üşeniyordum vs vs..
Hemen cevap geldi tabi: Evden çıkmaktan üşenmen evden ne kadar da
çıkman gerektiğini gösteriyor aslında.
Örümcekler gibiydi dışarı çıkmak da. Fobim haline ha geldi
he gelecekti. Ama bayağı sıkıntılıydı. Yüzlerce sebep sunabilirdim dışarı
çıkmamak için. Ama merak ettiğim, neden bu hale gelmiştim. İstanbul’da kıçı yer
görmeyen kız, İzmir’deki evini neden bu kadar benimsemişti? Neden hep evde
oturmak istiyordu. İzmir’de de halbuki görülecek çok güzel şeyler, yerler vardı...
Nedenlerim vardı ama yeterli değildi. Açıkcası doktor
arkadaşım ve babam dışında da kimsenin pek umrunda değildi. Çünkü çıktığımda
etrafımdaki insanları da sıkmaya başlıyordum. Zevk vermiyordu artık burada
yapılan şeyler. En kötüsü de dostlarım uzaktaydı. Onlarla gezmeyi özledim. Ben
ki, ailemle bile gezmeyi özlemişim. En son gelişlerinde 3 kere üst üste Urla’ya
gittik fakat hiç ama hiç sıkılmadım. Sanırım özlemle yapılan bir şeylere
ihtiyacım vardı. Heyecana ihtiyacım vardı..
Bu geçirdiğim zorlu süreçte, başarabildiğim en ufak bir şey
bile beni motive etmeye yetmez sanırken yettiğini farkettim. Aslında bir nevi
bu bana bağlıydı. Yetmediğini düşünürsem yetmezdi. Ama ben öyle düşünmek
istemiyordum. Fakat doktor arkadaşım her dışarı çık dediğinde moralim bozulur
oldu. Çünkü daha dışarı çıkacak aşamaya gelmemiştim. Kendimi nedense yetersiz
hissediyordum. İşte aynı örümcekler gibiydi. Evin içindekileri teker teker
temizliyordum, fakat o panjura ağ örmüş orayı mesken edinmiş örümceklere içerlenip
duruyordum. İki şekilde kurtulabilirdim bu durumdan: Ya pencerelere sineklik
takacaktım ya da panjurları pencereleri boydan boya yıkayacak temizleyecektim. Yıkamak
elbette zor görünmüştü. İşte, buradaki bir arkadaş grubuyla ya da en önemlisi
tek başıma bir yerlere gitmek ya da dışarı çıkmak da zor gözüküyordu. Ama tutup
penceredeki örümceklere içerlenmek gibi, neden dışarı çıkamıyorum diye kendime
içerlenip moralimi bozuyordum. Bu kendimi daha da sorgulamama sebep veriyordu. Sanki
normal değilmişim hissiyatını tekrardan bana yaşatıyordu.
En son salona gelip süpürmemi bitirdiğimde kafamdaki tüm bu
düşünceler de bitmişti bir anda. Gerçek bir cevabım yoktu, ama tonla nedenlerim
bahanelerim vardı. Hangisinin içten ve gerçek olduğunu bilmiyordum. İçlerinden birini
seçip de ona inanıp onu gerçek cevap yerine koymak da istemiyordum. Sadece
kendime şunu söyleyebildim: Evinde
süpürge makinen ve temizlik malzemelerin ve de pencerelerinin yarısından
fazlasında sinekliğin var. Eğer pencereyi açıp hava almak istiyorsan sinekliği olan pencereleri tercih et. Fakat sinekliği olmayan pencereyi açmaya mecbursan ve eve
örümcek girerse süpürge makineni ya da temizlik malzemelerini kullanıp onu evinde
barındırmaya bilirsin. Havalar ısınınca ya da bu işi yapmanın uygun olduğuna
karar verdiğin bir günde sıra sıra panjurları ve pencereleri temizleyebilirsin.
Her şey zamanla ve sabırla. Hiçbir şey çözümsüz değil. Kötü düşünme.
Zamanla çıkacaktım işte dışarı. Ufak ufak.. Önyargısız..
Anın tadını yaşayarak.. Sadece moralimi bozmamalıydım. Her şeyin bir çözümü
vardı elbet.
Ha erkek arkadaşım mı? Kötülemek gibi olmasın ama, sanırım örümcekler
pek de onun umurunda değildi..